Hazine ve Maliye Bakanı Yardımcısı Dr. Nurettin Nebati, twitter hesabı üzerinden ekonomiye dair değerlendirmelerde bulundu. Nebati, "Düşük faiz politikamızı her uygulamaya yeltendiğimizde güçlü bir itirazla karşılaştık. Bu sefer bunu uygulamada kararlıyız" dedi. Artan döviz kuruna ilişkin olarak ise Nebati, TL üzerindeki manipülatif atakların ekonomiye ciddi zararlar vermeyeceğini savundu.Küresel salgın dolayısıyla tedarikte sorunlar yaşandığına da dikkat çeken Nebati, düşük faizin salgının yol açtığı arz enflasyonunu azaltmak için gerekli olduğuna işaret etti.
Nebati, düşük faiz avantajıyla birlikte ihracattan elde edilen gelirin, ithalatta en büyük girdi olan enerji, hammadde ve ara malı yatırımlarında kullanılacağını söyledi.Bakan Yardımcısı Nebati'nin paylaşımları şöyle:"Türkiye Ekonomi Politiğini tüm ezber ve önkabullerimizi bir yana bırakarak, bilimsel veriler ışığında netleştirelim ve bilgi karmaşasını ortadan kaldıralım. türkiye ekonomisini sadece döviz kurunu baz alan dar bakış açısı yerine büyük bir pencereden değerlendirmemiz gerekiyor.Sadece faiz ve döviz kuru ikilisini esas alan bir makroekonomik yaklaşım yerine düşük faiz yüksek üretim hacmine dayanan temel politika ekseninde yüksek istihdam, yüksek ihracat, düşük cari açık ve düşük dış borç hedeflenmektedir.Düşük faiz avantajı ile birlikte ihracat artışından elde ettiğimiz geliri ithalatımızın en büyük kalemleri olan enerji, hammadde ve ara malı yatırımlarına yönlendireceğiz. Bu sayede hem enflasyon üzerindeki kur baskısını azaltacağız hem de istihdamın artmasını sağlayacağız.
Nebati, düşük faiz avantajıyla birlikte ihracattan elde edilen gelirin, ithalatta en büyük girdi olan enerji, hammadde ve ara malı yatırımlarında kullanılacağını söyledi.Bakan Yardımcısı Nebati'nin paylaşımları şöyle:"Türkiye Ekonomi Politiğini tüm ezber ve önkabullerimizi bir yana bırakarak, bilimsel veriler ışığında netleştirelim ve bilgi karmaşasını ortadan kaldıralım. türkiye ekonomisini sadece döviz kurunu baz alan dar bakış açısı yerine büyük bir pencereden değerlendirmemiz gerekiyor.Sadece faiz ve döviz kuru ikilisini esas alan bir makroekonomik yaklaşım yerine düşük faiz yüksek üretim hacmine dayanan temel politika ekseninde yüksek istihdam, yüksek ihracat, düşük cari açık ve düşük dış borç hedeflenmektedir.Düşük faiz avantajı ile birlikte ihracat artışından elde ettiğimiz geliri ithalatımızın en büyük kalemleri olan enerji, hammadde ve ara malı yatırımlarına yönlendireceğiz. Bu sayede hem enflasyon üzerindeki kur baskısını azaltacağız hem de istihdamın artmasını sağlayacağız.